İçeriğe geç

Apriori ne demek kelâm ?

Apriori Ne Demek Kelâm? Bir Bilimsel Keşif ve Felsefi Yolculuk

Bugün kelimeler ve anlamları üzerine düşündüğümüzde karşımıza çıkan bazı terimler var ki, birçoğumuz onları duyduğunda anlamakta zorlanabiliriz. “Apriori” da işte tam bu tür kelimelerden biri. Peki, bu terim gerçekten ne demek? Felsefi bir kavram mı, yoksa günlük yaşamımıza nasıl etkilerde bulunuyor? Hem bilimsel bir merakla hem de sade bir dille anlatmaya çalışacağım. Hadi başlayalım!

Apriori: Felsefenin Derinliklerinden Bir Terim

“Apriori” kelimesi, felsefi bir kavram olarak, bilgiyi edinme yöntemlerinden biri olarak ortaya çıkmıştır. Latince kökenli olan bu terim, önceden veya deneyimden önce anlamlarına gelir. Yani, bir şeyin doğru olup olmadığını belirlemek için deneyime veya gözleme ihtiyaç duymadan, doğrudan mantıksal bir temele dayanan bilgiye apriori bilgi denir. Bu, bizim bildiğimiz anlamda kesin ve zorunlu bilgilerdir.

Bunu biraz daha açalım: Diyelim ki “2 + 2 = 4” diyorsunuz. Bu, gözlem yapmadan doğru kabul edilen bir önermedir. Yani herhangi bir sayıyı bir araya getirdiğimizde, mantıksal olarak bunun doğru olduğu önceden bilinir. Apriori bilgi, gözlemler ve deneyimlerden bağımsız olarak akıl yürütme ile ortaya çıkar. Bu tür bilgiler genellikle matematiksel ve mantıksal doğrulara dayanır.

Apriori ile A Posteriori Arasındaki Fark Nedir?

Apriori terimini açıklarken, bir başka önemli kavramı da anlamak oldukça faydalıdır: A posteriori. Bu terimler, bilgi edinme yolları arasında bir ayrım yapar. Apriori bilgisi, deneyim veya gözlemden bağımsız, yalnızca mantıksal akıl yürütme ile elde edilen bir bilgiyken; a posteriori bilgisi ise deneyimle, gözlemlerle doğrulanan, dış dünyadaki gerçeklere dayanan bilgidir.

Örneğin, “Bütün kuğular beyazdır” önermesi, gözlem yoluyla doğrulanan bir a posteriori bilgidir. Çünkü tüm kuğuları görmeden bu önermeyi kesin bir şekilde bilemeyiz. Fakat “Bütün bekar insanlar evlenmemiştir” gibi bir cümle, mantıksal olarak doğru kabul edilen bir apriori bilgidir. Deneyim veya gözlem yapmadan doğru olduğu kabul edilir.

Apriori ve Bilim: Ne Kadar İlişkili?

Bilim dünyasında da apriori bilgilerin yeri büyüktür. Özellikle matematik ve mantık alanında, bazı teoriler apriori bilgiye dayanarak geliştirilir. Mesela, matematiksel teoremler deneyimlerden önce gelir. Bir problem üzerine kurduğumuz teoriler, daha sonra deneysel verilere dayanarak doğrulanabilir.

Bunun dışında, teorik fizik gibi alanlarda da apriori düşünme tarzı çok yaygındır. Einstein’ın görelilik teorisi, her ne kadar deneysel gözlemlerle desteklense de, başlangıçta tamamen akıl yürütme ve matematiksel mantık üzerine inşa edilmiştir. O zaman şöyle diyebilir miyiz? Apriori bilgi, bir bilim insanının düşünsel temellerini atarken de önemli bir rol oynar.

Apriori’nin Günlük Hayatımıza Yansıması

Apriori bilgisi, sadece felsefi tartışmaların değil, günlük yaşamın da bir parçasıdır. Mesela, genellikle bir şeyin doğruluğuna şüphe duymadan inanmak apriori bilgiye dayanır. Örneğin, bir çocuğa “Güneş doğudan doğar” dediğinizde, ona bunu gözlemlemesini beklemeden doğru kabul eder. Bu tür bilgiler, kültürel aktarım yoluyla nesilden nesile geçer ve çoğu zaman sorgulanmaz.

Peki, bu tür bilgiler gerçekten her zaman doğru mu? Bir yanda doğrudan mantıksal bir geçerliliği olan apriori bilgiler var, diğer tarafta ise toplumsal inançlar ve gözlemlerle şekillenen a posteriori bilgiler. Bazen, gözlemlerle yanlış çıkarımlar yapabiliriz. İşte, bu da bilimin ve felsefenin hayatımıza kattığı en önemli derslerden biri: Sorgulama.

Apriori Bilgi: Gerçekten Her Şeyin Temeli mi?

Apriori bilgiyi, günlük yaşamda çokça kullanıyoruz, ancak bu tür bilgilerin sınırları nedir? Şüpheci bir bakış açısıyla baktığınızda, “Her şeyin bir mantıksal temeli mi var?” sorusu aklınıza gelebilir. Zira, gözlemlerle doğrulanan bilgiler de, bazen yanlış sonuçlara götürebilir. Hangi bilgilerin apriori olduğu, hangi bilgilerin deneyimle doğrulanan a posteriori bilgiler olduğu konusunda ne kadar doğru bir ayrım yapabiliyoruz?

Ayrıca, toplumda çok yaygın olan bazı “kesin doğru” bilgilerin, aslında apriori bilgi olarak kabul edilip edilmediği üzerinde de düşünmek gerek. Belki de bir şeyin doğru kabul edilmesinin ardında, toplumsal inançların etkisi vardır. Bu soruları sorarken, doğru bilgiye ulaşmanın yolunun hiç de basit olmadığını fark edebiliriz.

Sonuç: Apriori Bilgi ve İnsan Akıl Yürütmesi

Özetlemek gerekirse, apriori bilgi, doğrudan gözlem veya deneyime dayanmadan, sadece akıl yürütme ile doğruluğu kabul edilen bilgidir. Bilimsel ve felsefi anlamda oldukça önemli bir yer tutar, çünkü soyut teorilerin ve matematiksel doğruların temellerini oluşturur. Ancak günlük hayatımızda da, bazen sorgulamadığımız ve mantıklı olduğuna inandığımız bilgilere apriori yaklaşırız.

Peki, sizce apriori bilgi gerçekten de her zaman doğru mudur? Yoksa bazen gözlemlerle doğrulanan bilgiler daha güvenilir midir? Felsefi bir tartışma başlatmaya ne dersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasinosplash